KANGARLAR (SÜMERLİLER) Ön ve Küçük Asya’da eski Türki dilli yerleşim alanın varlığı ile ilgili ipuçları "Sümer dilini nası...
KANGARLAR (SÜMERLİLER)
Ön ve Küçük Asya’da eski Türki dilli yerleşim alanın varlığı ile ilgili ipuçları "Sümer dilini nasıl bir Türki dili etkilemiştir” şeklindeki sorusunu da ortadan kaldırmaktadır. Mesele, Akad kaynaklarının bildirdiğine göre, Bağdat güneyindeki bölge Sümerlerin yaşadığı Kuenkir (Kangar) bölgesi ismi ile anıldığı, Bağdat kuzeyindeki bölge ise Subarların yaşadığı Subartu bölgesi ismi ile anıldığından ibarettir. Sümerler kendilerini Sümer adı ile değil Kangarlı veya Kangar adı ile adlandırıyordu. Herodot’ta bu etnonim Angareon şeklinde rastlanmaktadır. Kangarlılar Sümer ismi ile Akadlıları ve diğer halklarını adlandırıyordu ki, bu etnonim onların diline Subarlardan geçmiştir. Yani onlar, Kangarları (Sümerleri) de Subarları da farklı dil ve lehçe ortamlarında sumar/sumer/şumer/samar/suar/sabir/savir/sibir vb. farklı şekillerde telaffuz edilen Subar etnonimi ile isimlendiriyordu . Bu şekilde, Sümerlerin dilini Subar dili ve onun lehçeleri, yani o zamanlarda Kuman, Kumık, Turuk, Kuti, Lulu, Kaşgay, vb. etnonimleri ile adlandırılan en yakın Türki komşuları etkilemiştir.
Başka bir şekilde de düşünülebilir. Sümerlerin kendini isimlendirmede kullandıkları Kangar kelimesi onların yaşadığı bölgeden geldiği varsayımı bir soruyu daha ortaya koymaktadır: neden bu bölge Kangar diye adlandırılmıştır? Kangar kelimesi etnonimdir, hem de Türki bir etnonimdir. Yani, burada Kangarlar yaşamıştır, ancak ne zaman? Sümerlerin bu yerlere gelişinden önce buradaki Sümerler aslında Türki dilli Kangarlar mıydı? Eğer bu böyle ise, artık milattan önce IV. binyılda onlar Semit dilli Akadlar arasında asimilasyon sürecini yaşamakta idi. Bu durumda, Sümer dilindeki Türki kelimeler aslında Türki dilinden alınma kelimeler değil kendi başına Türki bir sübstratum durumundadır, yani yenilmiş Türki dilinin izleridir, ki bu dili kullananlar daha sonra Akad dilini benimsemiştir. Görünürde, Sümer-Kangarların bir kısmı Orta Asya’ya göç etmiş ve buradaki Horezmliler ile birleşerek Horezmlilere de ek olarak Kangar etnonimini aktarmıştır. Horezmliler arasında kangha/kangüy/kangar gibi etnonimlerinin kullanımı bundan dolayı olmalıdır.
Sümerlerin ve Horasmilerin bir kısmının kendine verdikleri isim Kangar olduğunu hatırlayalım. Horasmiler ile birlikte Aslar (Huar+As) da vardı. Bu etnonimleri taşıyanlar, yani Kangarlar ve Aslar da Batı Sibirya’ya ulaşmış ve milattan önce VII. yüzyılında Enisey nehrinin kıyılarında güçlü bir devlet birliği oluşturmuşlardır. Kangaras adını taşıyan bu devlet milattan sonra V. yüzyıla kadar gelişmeye devam ederek kontrol ettiği topraklar Orta Asya’ya kadar ulaşmıştır. Kangarasların devleti farklı dönemlerde Keş, Kusan, Taşkent, Buhara, hatta Semarkand gibi değişik merkezlerden yönetilmiştir. Batı Sibirya’nın tümü Kangaras Devleti’nin sınırları içinde imiş. Bilim adamlarının görüşlerine göre bu devlet çok zengin Tagar arkeolojik kültürü bırakmıştır.
"Ön ve Orta Asya, Kafkasya, Karadeniz'in Kuzeyi, İdil-Ural ve Batı Sibirya'daki Eski Türkler" Prof. Dr. Mir Fatih Zekiyev
Foto : Hermitaj Müzesi Tagar Türkleri'nin Eserleri
COMMENTS