Türklerin Kullandıkları Takvim Çeşitleri Dr. Tevfik Temelkuran Türkler Cilt-3 Takvim Zamanın gün, hafta, ay, yıl ve yüzyıl gi...
Türklerin Kullandıkları Takvim Çeşitleri
Dr. Tevfik Temelkuran
Türkler Cilt-3
Zamanın gün, hafta, ay, yıl ve yüzyıl gibi uzun süreli dönemlere bölünmesi ve bu bölümlerin belirli bir düzen içinde sıralanmasına yönelik sistemlere verilen ortak isimdir. Olaylar arasında kronolojik bağlantı kurulmasını sağlar. Bütün takvimlerde aynı olan bazı standart birimler vardır. Takvimlerin temel hesap birimi gündür. Gün, zamanın doğal bir bölümüdür. Dünya’nın kendi ekseni etrafında bir tam devri sonucu meydana gelen gündüz ve gecelerin (gün) tekrarı, yeryüzündeki hayata daima yön vermiş periyodik bir olaydır. Bu bakımdan her devirde ve her toplumda gün uzunluğu ortak zaman birimi olarak alınmıştır. Zaman kavramı, genel olarak gök cisimlerinin düzenli hareketinden elde edildiği için, çok eski çağlardan beri insanlar gökyüzü gözlemlerine önem vermişlerdir. Bundan dolayıdır ki Astronomi (Kozmografya, Hey’et) en eski bilim dallarından biri olarak kabul edilmektedir. 1
Türklerin, takvimi çok eski zamanlardan beri kullandıklarını tarihî araştırmalar göstermektedir. Eski Türk kavimlerinin kullanmış oldukları takvimin esasları hakkında bize aydınlatıcı bilgiler verecek belgelere pek rastlanmamıştır; ancak Türklerin, Kozmografya ilmi ile uğraştıkları ve yeni buluşlar sonunda, kullanmış oldukları eski takvimler üzerinde ilme ve gerçeğe en uygun şekilde düzeltmeler yaptıkları bilinmektedir. Yapılan araştırma ve incelemelere göre Türklerin kullandıklarını tespit edebildiğimiz başlıca takvim çeşitleri hakkında aşağıda ana hatlarıyla açıklamalarda bulunulmuştur:
On İki Hayvanlı Takvim
Eski Türk takviminde, dünyanın yaratılışı başlangıç olarak kabul edilmiş ve takvim şu bölümlere ayrılmıştır:2
1. Dünyanın yaşı 3.600.000 "yıl”dır.
2. 3.600.000 yıl: 360 "ven”dir.
3. ven: 10.000 yıldır.
4. 12 yıl: 1 "devir”dir.
5. yıl: 12 "ay”dır.
6. ay: 4 "hafta”, 30 "gün”dür.
Bu takvim sisteminde gösterilen zaman bölümlerinden en önemlisi "devir”dir. Türkler, olayların tarihlerini devirlere göre kaydetmişlerdi. Bir devir’i meydana getiren on iki yıla ayrı ayrı ad vermişlerdir. Bu yıl adları çeşitli Türk kavimlerinde bazı değişikliklere uğramışsa da aralarında çok yakın benzerlikler vardır. Bu takvim sisteminde her bir yıla bir hayvan adı verilmiş olduğundan adına “Oniki Hayvanlı Takvim” denmiştir. 3
Türklerin Oniki Hayvanlı Takvim’i kullandıklarına dair en sağlam belgeler “Orhon Bengü” taşlarıdır. Bu takvimi Türklerden başka Moğollar, Çinliler, Hintliler, Tibet ve HindiÇin’i kavimleri de zaman zaman kullanmışlardır. “Orhon Bengü” taşlarında yazılmış olan olayların Oniki Hayvanlı Takvim’e göre tarihlenmiş oldukları görülmektedir.
Bu takvimin Göktürklerden çok daha önce de Türk kavimlerinde kullanıldığına dair kayıtlar bulunmuştur; ancak Göktürklerin kullandıkları tarihlerdeki isimler Oniki Hayvanlı Takvim’de kullanılan isimlerin tamamen aynı değildir; bazı isimlerin daha eskiye ait olması, söz konusu takvimin Göktürklere sonradan geçmiş olduğunu göstermektedir.
Göktürklerden sonra Uygurlar da On İki Hayvanlı Takvim’i kullanmışlar. Uygurların kullandıkları Türklere has takvime, diğer ulusların kullandıkları takvimlerin etki ettikleri anlaşılmaktadır. Uygurlara ait belgelerde bazı Çin deyimlerine rastlanmaktadır. Çin kaynaklarında Kırgızların da Oniki Hayvanlı Takvim’i kullandıklarına dair kayıtlar vardır; halbuki Kırgızlara ait belgelerde on iki hayvanlı tariflenmeye rastlanmamıştır. Bu sebepten Kırgızların, bu takvimi resmî işlerde değil de günlük işlerde kulanmış oldukları düşünülmektedir.
Türkler, İslâmiyeti kabul ettikten sonra da On İki Hayvanlı Takvim’i kısmen kullanmışlardır. Uygurların, Gaznelilerin, Oğuzların bu takvimi kullandıklarına dair bazı kaynaklarda bilgilere rastlanmaktadır; fakat Türk kavimlerinin Oniki Hayvanlı Takvim’i devletin resmî işlerinde kullandıklarına dair herhangi bir belgeye rastlanmadığı söylenmektedir. 4
Oniki Hayvanlı Takvim’de bir “devir”i meydana getiren yıl adları şu şekilde sıralanmıştır: 5
1. Sıçgan (Sıçan),
2. Ud (Öküz),
3. Bars (Pars),
4. Tavışgan (Tavşan),
5. Lu (Ejder),
6. Yılan (Yılan),
7. Yond (Kısrak),
8. Koy (Koyun),
9. Biçin (Maymun),
10. Taguk (Tavuk),
11. İt (Köpek),
12. Tonguz (Domuz).
Yılların her birine bu şekilde bir hayvan adının verilmesinin nedenleri hakkında çeşitli görüşler vardır. Bu görüşlerin en çok üzerinde durulanı, o yıllarda meydana gelen olayların hayvanların karakterleri ile ilgili olmasıdır. Örneğin; sıçgan yılında kan dökme ve karışıklık çok olur, halk böcek gibi hayvanlardan çok zarar görür, hırsızlar çoğalır, kış uzun sürer. Ud yılında: harp çok olur, havalar çok değişiklik gösterir, hastalıklar ve baş ağrıları artar vb. Bunun yanında bu yılların çeşitli zamanlarında doğanlar ayrı ayrı karakterlere sahip olurlar. Yine bir hikâyeye göre; bir Türk hükümdarı, savaş yapılacak yılları bilmek için zaman tayini yapmak istemiş ve her bir zaman bölümüne bir ad vermeyi düşünmüştür. Bunun için de dağlardan çeşitli hayvanları bir ırmağa doğru sürdürür; kendisi de ırmağın kenarında durur ve ırmaktan geçen hayvanların isimlerine göre yılları adlandırır. İlk geçen hayvan Sıçgan, ikincisi Ud, üçüncüsü Bars ... olmuştur. Tabii bu hikâye gerçeğe pek yakın olmamaktadır.
Oniki Hayvanlı Takvim’e göre aylar sadece sayılara göre adlandırılır. Yalnız birinci ve on ikinci ay adları değişiktir. Şöyle ki:
1. Aram ay (Birinci ay),
2. İkinc ay (İkinci ay),
3. Üçünc ay (Üçüncü ay),
4. Törtinç ay (Dördüncü ay),
5. Beşinc ay (Beşinci ay),
6. Altınç ay (Altıncı ay),
7. Yitinç ay (Yedinci ay),
8. Sekizinç ay (Sekizinci ay),
9. Dokuzunç ay (Dokuzuncu ay),
10. Onunç ay (Onuncu ay),
11. Bir yirminç ay (On birinci ay),
12. Çakşaput ay (On ikinci = Oruç ayı).
Bir deviri meydana getiren on iki yıl adları Türklerden başka Çinliler, Japonlar, Tibetliler, Acemler tarafından da kendi dillerine çevrilmek suretiyle kullanılmıştır. On iki yıllık bir devir şekli Türklerden başka hiçbir ulusun takviminde bulunmaması bakımından ayrıca bir özellik kazanmaktadır.
Türklerde, on iki yıllık devirden ayrı olarak altmış yıllık bir devir sistemi daha vardır; ki bu devirin adları on iki yıla ait olan hayvan adlarına kutsal sayılan maddelerin adları eklenerek konmuştur: SıçganDemir, SıçganAteş, BarsDemir... gibi. Türklerde, İslâmlığı kabul edip yeni bir takvim şekline geçilinceye kadar kullanılmış olan takvimlerde gün adlarına rastlanmamıştır.
Türk takviminin yapılması çok eskilere gitmektedir. Milattan çok önceye ait olan Türk takvimi, zaman zaman çeşitli Türk kavimleri tarafından düzene sokulmuş ve noksan kısımları tamamlanmıştır.
......
1 Ana Britannica Genel Kültür Ansiklopedisi, c. 20, s. 353; Mehmet Zeki Pakalın, Osmanlı Tarih Deyimleri ve Terimleri Sözlüğü, İstanbul 1956, c. III, s. 387; Yücel Dağlı Cumhure Üçer, Tarih Çevirme Kılavuzu, Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara 1997, c. I., s. IX.
2 Rıza Nur, Türk Tarihi, c. XII, s. 239.
3 İslam Ansiklopedisi, “Türkler, ç) Zaman hesabı”, Milli Egitim Basımevi, İstanbul 1976, c. 12 / 2, s. 258; Osman Turan, Oniki Hayvanlı Türk Takvimi, İstanbul 1941; Rıza Nur, Türk Tarihi, c. XII, s. 239.
4 Osman Turan, Oniki Hayvanlı Türk Takvimi, İstanbul 1941.
5 Osman Turan, Oniki Hayvanlı Türk Takvimi, İstanbul 1941; Rıza Nur, Türk Tarihi, c. XII., s. 241.
Dr. Tevfik Temelkuran
Türkler Cilt-3
Takvim
Zamanın gün, hafta, ay, yıl ve yüzyıl gibi uzun süreli dönemlere bölünmesi ve bu bölümlerin belirli bir düzen içinde sıralanmasına yönelik sistemlere verilen ortak isimdir. Olaylar arasında kronolojik bağlantı kurulmasını sağlar. Bütün takvimlerde aynı olan bazı standart birimler vardır. Takvimlerin temel hesap birimi gündür. Gün, zamanın doğal bir bölümüdür. Dünya’nın kendi ekseni etrafında bir tam devri sonucu meydana gelen gündüz ve gecelerin (gün) tekrarı, yeryüzündeki hayata daima yön vermiş periyodik bir olaydır. Bu bakımdan her devirde ve her toplumda gün uzunluğu ortak zaman birimi olarak alınmıştır. Zaman kavramı, genel olarak gök cisimlerinin düzenli hareketinden elde edildiği için, çok eski çağlardan beri insanlar gökyüzü gözlemlerine önem vermişlerdir. Bundan dolayıdır ki Astronomi (Kozmografya, Hey’et) en eski bilim dallarından biri olarak kabul edilmektedir. 1
Türklerin, takvimi çok eski zamanlardan beri kullandıklarını tarihî araştırmalar göstermektedir. Eski Türk kavimlerinin kullanmış oldukları takvimin esasları hakkında bize aydınlatıcı bilgiler verecek belgelere pek rastlanmamıştır; ancak Türklerin, Kozmografya ilmi ile uğraştıkları ve yeni buluşlar sonunda, kullanmış oldukları eski takvimler üzerinde ilme ve gerçeğe en uygun şekilde düzeltmeler yaptıkları bilinmektedir. Yapılan araştırma ve incelemelere göre Türklerin kullandıklarını tespit edebildiğimiz başlıca takvim çeşitleri hakkında aşağıda ana hatlarıyla açıklamalarda bulunulmuştur:
On İki Hayvanlı Takvim
Eski Türk takviminde, dünyanın yaratılışı başlangıç olarak kabul edilmiş ve takvim şu bölümlere ayrılmıştır:2
1. Dünyanın yaşı 3.600.000 "yıl”dır.
2. 3.600.000 yıl: 360 "ven”dir.
3. ven: 10.000 yıldır.
4. 12 yıl: 1 "devir”dir.
5. yıl: 12 "ay”dır.
6. ay: 4 "hafta”, 30 "gün”dür.
Bu takvim sisteminde gösterilen zaman bölümlerinden en önemlisi "devir”dir. Türkler, olayların tarihlerini devirlere göre kaydetmişlerdi. Bir devir’i meydana getiren on iki yıla ayrı ayrı ad vermişlerdir. Bu yıl adları çeşitli Türk kavimlerinde bazı değişikliklere uğramışsa da aralarında çok yakın benzerlikler vardır. Bu takvim sisteminde her bir yıla bir hayvan adı verilmiş olduğundan adına “Oniki Hayvanlı Takvim” denmiştir. 3
Türklerin Oniki Hayvanlı Takvim’i kullandıklarına dair en sağlam belgeler “Orhon Bengü” taşlarıdır. Bu takvimi Türklerden başka Moğollar, Çinliler, Hintliler, Tibet ve HindiÇin’i kavimleri de zaman zaman kullanmışlardır. “Orhon Bengü” taşlarında yazılmış olan olayların Oniki Hayvanlı Takvim’e göre tarihlenmiş oldukları görülmektedir.
Bu takvimin Göktürklerden çok daha önce de Türk kavimlerinde kullanıldığına dair kayıtlar bulunmuştur; ancak Göktürklerin kullandıkları tarihlerdeki isimler Oniki Hayvanlı Takvim’de kullanılan isimlerin tamamen aynı değildir; bazı isimlerin daha eskiye ait olması, söz konusu takvimin Göktürklere sonradan geçmiş olduğunu göstermektedir.
Göktürklerden sonra Uygurlar da On İki Hayvanlı Takvim’i kullanmışlar. Uygurların kullandıkları Türklere has takvime, diğer ulusların kullandıkları takvimlerin etki ettikleri anlaşılmaktadır. Uygurlara ait belgelerde bazı Çin deyimlerine rastlanmaktadır. Çin kaynaklarında Kırgızların da Oniki Hayvanlı Takvim’i kullandıklarına dair kayıtlar vardır; halbuki Kırgızlara ait belgelerde on iki hayvanlı tariflenmeye rastlanmamıştır. Bu sebepten Kırgızların, bu takvimi resmî işlerde değil de günlük işlerde kulanmış oldukları düşünülmektedir.
Türkler, İslâmiyeti kabul ettikten sonra da On İki Hayvanlı Takvim’i kısmen kullanmışlardır. Uygurların, Gaznelilerin, Oğuzların bu takvimi kullandıklarına dair bazı kaynaklarda bilgilere rastlanmaktadır; fakat Türk kavimlerinin Oniki Hayvanlı Takvim’i devletin resmî işlerinde kullandıklarına dair herhangi bir belgeye rastlanmadığı söylenmektedir. 4
Oniki Hayvanlı Takvim’de bir “devir”i meydana getiren yıl adları şu şekilde sıralanmıştır: 5
1. Sıçgan (Sıçan),
2. Ud (Öküz),
3. Bars (Pars),
4. Tavışgan (Tavşan),
5. Lu (Ejder),
6. Yılan (Yılan),
7. Yond (Kısrak),
8. Koy (Koyun),
9. Biçin (Maymun),
10. Taguk (Tavuk),
11. İt (Köpek),
12. Tonguz (Domuz).
Yılların her birine bu şekilde bir hayvan adının verilmesinin nedenleri hakkında çeşitli görüşler vardır. Bu görüşlerin en çok üzerinde durulanı, o yıllarda meydana gelen olayların hayvanların karakterleri ile ilgili olmasıdır. Örneğin; sıçgan yılında kan dökme ve karışıklık çok olur, halk böcek gibi hayvanlardan çok zarar görür, hırsızlar çoğalır, kış uzun sürer. Ud yılında: harp çok olur, havalar çok değişiklik gösterir, hastalıklar ve baş ağrıları artar vb. Bunun yanında bu yılların çeşitli zamanlarında doğanlar ayrı ayrı karakterlere sahip olurlar. Yine bir hikâyeye göre; bir Türk hükümdarı, savaş yapılacak yılları bilmek için zaman tayini yapmak istemiş ve her bir zaman bölümüne bir ad vermeyi düşünmüştür. Bunun için de dağlardan çeşitli hayvanları bir ırmağa doğru sürdürür; kendisi de ırmağın kenarında durur ve ırmaktan geçen hayvanların isimlerine göre yılları adlandırır. İlk geçen hayvan Sıçgan, ikincisi Ud, üçüncüsü Bars ... olmuştur. Tabii bu hikâye gerçeğe pek yakın olmamaktadır.
Oniki Hayvanlı Takvim’e göre aylar sadece sayılara göre adlandırılır. Yalnız birinci ve on ikinci ay adları değişiktir. Şöyle ki:
1. Aram ay (Birinci ay),
2. İkinc ay (İkinci ay),
3. Üçünc ay (Üçüncü ay),
4. Törtinç ay (Dördüncü ay),
5. Beşinc ay (Beşinci ay),
6. Altınç ay (Altıncı ay),
7. Yitinç ay (Yedinci ay),
8. Sekizinç ay (Sekizinci ay),
9. Dokuzunç ay (Dokuzuncu ay),
10. Onunç ay (Onuncu ay),
11. Bir yirminç ay (On birinci ay),
12. Çakşaput ay (On ikinci = Oruç ayı).
Bir deviri meydana getiren on iki yıl adları Türklerden başka Çinliler, Japonlar, Tibetliler, Acemler tarafından da kendi dillerine çevrilmek suretiyle kullanılmıştır. On iki yıllık bir devir şekli Türklerden başka hiçbir ulusun takviminde bulunmaması bakımından ayrıca bir özellik kazanmaktadır.
Türklerde, on iki yıllık devirden ayrı olarak altmış yıllık bir devir sistemi daha vardır; ki bu devirin adları on iki yıla ait olan hayvan adlarına kutsal sayılan maddelerin adları eklenerek konmuştur: SıçganDemir, SıçganAteş, BarsDemir... gibi. Türklerde, İslâmlığı kabul edip yeni bir takvim şekline geçilinceye kadar kullanılmış olan takvimlerde gün adlarına rastlanmamıştır.
Türk takviminin yapılması çok eskilere gitmektedir. Milattan çok önceye ait olan Türk takvimi, zaman zaman çeşitli Türk kavimleri tarafından düzene sokulmuş ve noksan kısımları tamamlanmıştır.
......
1 Ana Britannica Genel Kültür Ansiklopedisi, c. 20, s. 353; Mehmet Zeki Pakalın, Osmanlı Tarih Deyimleri ve Terimleri Sözlüğü, İstanbul 1956, c. III, s. 387; Yücel Dağlı Cumhure Üçer, Tarih Çevirme Kılavuzu, Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara 1997, c. I., s. IX.
2 Rıza Nur, Türk Tarihi, c. XII, s. 239.
3 İslam Ansiklopedisi, “Türkler, ç) Zaman hesabı”, Milli Egitim Basımevi, İstanbul 1976, c. 12 / 2, s. 258; Osman Turan, Oniki Hayvanlı Türk Takvimi, İstanbul 1941; Rıza Nur, Türk Tarihi, c. XII, s. 239.
4 Osman Turan, Oniki Hayvanlı Türk Takvimi, İstanbul 1941.
5 Osman Turan, Oniki Hayvanlı Türk Takvimi, İstanbul 1941; Rıza Nur, Türk Tarihi, c. XII., s. 241.
COMMENTS